Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar,
Ömrün bütün ikbalini vuslatta duyanlar,
Görmez ufuklarda, safak söktügü ani...
Gördükleri rü´ya ezeli bahcedir aska;
Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgari baska.
Gül solmayi, mehtap, azalip gitmeyi bilmez
Gök kubbesi her lahza, bütün gözlere mavi...
Zenginler o cennette fakirlerler müsavi;
Sevdalari hülyali havuzlarda serinler,
Sonsuz gibi, bir fiskiye ahengini dinler.
Bir ruh, o derin bahcede bir defa yasarsa
Boynunda O´nun kollari, koynunda O varsa,
Dalmissa O´nun saclarinin rayihasiyle,
Sevmekteki efsunu duyar her nefesiyle.
Yildizlari, boydan boya dogmus gibi, varlik
Bir mucize halinde o gözlerdendir artik.
Kanmaz,en uzun buseye,öptükce susuzdur
Zira, susatan zevk, o dudaklardaki tuzdur.
Insan ne yaratmissa yaratmistir o tuzdan...
Bir sir gibidir azcok ilah oldugumuzdan.
Onlar ki bu güller tutusan bahcededirler.
Bir gün nereden hangi tesadüfle gelirler?
Ask, onlari sevk ettigi günlerde, kaderden
Rüzgar gibi bir sevk alir, olduklari yerden.
Geldikleri yer, ömrün isiktan yoludur o!
Alemde bir aksam ne semavi bir kosudur o!
Dört atli o gerdüne, gelirken dolu dizgin,
Sevmis iki ruh görürler ufku daha engin,
Simalai her lahza parildar bu zaferle;
Gök, her tarafindan, donanir mes´alelerle!
Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar,
Varlikta bütün zevki o cennette duyanlar
Dünyayi unutmus bulunurken o sularda,
-Zalim saat ihmal edilen vakti calar da-
Bir an uyanirlarsa leziz uykulardan,
Bastan basa, her yer kesilir kapkara, zindan...
Bir faciadir böyle bir alemde uyanmak...
Günden güne, hicranla bunalmis gibi, yanmak...
Ey tali! Ölümden ne beterdir bu karanlik!
Ey ask! O gönüller sana maloldular artik!
Ey vuslat! O asiklari efsuna ramet!
Ey tatli ve ulvi gece! Yillarca devam et!
YAHYA KEMAL BEYATLI
31 Ocak 2010 Pazar
ADI YILMAZ YUSUF HAYALOGLU
Dalyan gibi bir cocuktu
Benim gözümde kücüktü
Küstü de daglara cikti
Iner mi inmez mi bilmem
Simdi daglarin tozudur
Belki isyanin sazidir
Hala kalbimde sizidir
Diner mi dinmez mi bilmem
Adi Yilmaz kendi Yilmaz
Makami yok dem tutulmaz
Daglara soru sorulmaz
Iner mi inmez mi bilmem
Mavi gözleri boncuktur
Ölüm korkusu suncuktur
Azrail ati kanciktir
Biner mi binmez mi bilmem
Parkasina kar yagmistir
Bir kenarda aglamistir
Belki elleri yanmistir
Söner mi sönmez mi bilmem
YUSUF HAYALOGLU
Benim gözümde kücüktü
Küstü de daglara cikti
Iner mi inmez mi bilmem
Simdi daglarin tozudur
Belki isyanin sazidir
Hala kalbimde sizidir
Diner mi dinmez mi bilmem
Adi Yilmaz kendi Yilmaz
Makami yok dem tutulmaz
Daglara soru sorulmaz
Iner mi inmez mi bilmem
Mavi gözleri boncuktur
Ölüm korkusu suncuktur
Azrail ati kanciktir
Biner mi binmez mi bilmem
Parkasina kar yagmistir
Bir kenarda aglamistir
Belki elleri yanmistir
Söner mi sönmez mi bilmem
YUSUF HAYALOGLU
30 Ocak 2010 Cumartesi
AYRILIK HEDIYESI YUSUF HAYALOGLU
Simdi saat, sensizligin ertesi...
Yildiz dolmus gökyüzü ay- aydin...
Avutulmus cocuklar coktan sustu.
Bir ben kaldim tanhasinda gecenin,
Avutulmamis bir ben...
Simdi gözlerime aglamayi ögrettim
Ki bu yaslar
Utangac boynunun kolyesi olsun.
Bu da benden sana
Ayriligin hediyesi olsun...
Soytarilik etmeden güldürebilmek seni...
Ekmek calmadan doyurabilmek...
Ve Haksizlik etmeden dogan günese
Bütün aydinliklari icine süzebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu ara-sira, biliyorsun...
Simdi iyi niyetlerimi,
Bir bir yargilayip asiyorum...
Bu son olsun be ... bu son olsun...
Bu da benim sana,
Ayrilirken mazeretim olsun!
Simdi saat yoklugunun belasi...
Sensiz gelen sabaha günaydin!
Isi- gücü olanlar coktan gitti
Bir ben kaldim voltasinda sensizligin
Hic uyumamis bir ben...
Simdi dislerimi sikip
Dudaklarima kanamayi ögrettim
Ki bu kizil damlalar
Körpe yanginda bir veda busesi olsun.
Buda benden sana
Heba edilmis bir askin
Son nefesi olsun...
Kafami duvara vurmadan,
Taniyabilmek seni...
Beyninin icindekileri anlayabilmek...
Ve yitirmeden, yüzündeki anlik tebessümü,
Bütün saatleri öylece durdurabilmek icin,
Cildirasiya paraladim kendimi...
Lanet olsun!
Artik sigarayi üc pakete cikardim günde
Olsun be... ne olacaksa olsun!
Bu da benim sana,
Ayrilirken sikayetim olsun!
YUSUF HAYALOGLU
Yildiz dolmus gökyüzü ay- aydin...
Avutulmus cocuklar coktan sustu.
Bir ben kaldim tanhasinda gecenin,
Avutulmamis bir ben...
Simdi gözlerime aglamayi ögrettim
Ki bu yaslar
Utangac boynunun kolyesi olsun.
Bu da benden sana
Ayriligin hediyesi olsun...
Soytarilik etmeden güldürebilmek seni...
Ekmek calmadan doyurabilmek...
Ve Haksizlik etmeden dogan günese
Bütün aydinliklari icine süzebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu ara-sira, biliyorsun...
Simdi iyi niyetlerimi,
Bir bir yargilayip asiyorum...
Bu son olsun be ... bu son olsun...
Bu da benim sana,
Ayrilirken mazeretim olsun!
Simdi saat yoklugunun belasi...
Sensiz gelen sabaha günaydin!
Isi- gücü olanlar coktan gitti
Bir ben kaldim voltasinda sensizligin
Hic uyumamis bir ben...
Simdi dislerimi sikip
Dudaklarima kanamayi ögrettim
Ki bu kizil damlalar
Körpe yanginda bir veda busesi olsun.
Buda benden sana
Heba edilmis bir askin
Son nefesi olsun...
Kafami duvara vurmadan,
Taniyabilmek seni...
Beyninin icindekileri anlayabilmek...
Ve yitirmeden, yüzündeki anlik tebessümü,
Bütün saatleri öylece durdurabilmek icin,
Cildirasiya paraladim kendimi...
Lanet olsun!
Artik sigarayi üc pakete cikardim günde
Olsun be... ne olacaksa olsun!
Bu da benim sana,
Ayrilirken sikayetim olsun!
YUSUF HAYALOGLU
INCINEN GURUR YUSUF HAYALOGLU
Pencereden baktigimda görüyorum;
Senin yüzün, incir yapraginda.
Senin ürkekligin,
Duvar üstünde yürüyen,
Bir kedinin kivrakliginda.
Aynada dururken görüyorum;
Kirmizi öpüsün, sol yanagimda.
Disimi fircalarken senin agzin,
Serin Sularin berrakliginda.
Raki devrilmis masalarda yoklugun,
Veya benden önce kalkip gitmisligin;
Geceboyu dolandigim barlarda.
Sarhoslara tekrarladim adini,
Balikci kahvesinde, corbacida,
Kenarlarda...
Dökülmek istemek istemiyorum, hayir!
Cingene cicekciler,
Habire yaltaklandiginda;
Bimadigim sorularin actigi cukuru,
Yalanlarla doldurmak istemiyorum!
Seni kaybettim galiba...
Iki tasin arasinda kaldim!
Bu,benim hatam degildi,
Seni ben cok gec tanidim!
Derin acilar bahcivani,
Yüregime ne ektin böyle?
Ask,kokagini bagislar mi,
Söyle?..
Aramak ne kötü herkeste seni,
Her gözde bulup yanilmak seni!
Ah turuncu rüyalar güzeli!
Hem kendini yok ettin hem beni...
Baska ne acitabilir icimi,
Yasim kirki devirmisken,
Seni böyle patavatsizca sevmisken,
Ve tam aynayi günese cevirmisken;
Baska ne?
Seni vefasiz asklara biakiyorum
Yüzümü kirilan bardaklarda ara..
Düsünme ben ne olurum?
Sanirim, bir daha onarilmaz,
Incinen gururum...
YUSUF HAYALOGLU
Senin yüzün, incir yapraginda.
Senin ürkekligin,
Duvar üstünde yürüyen,
Bir kedinin kivrakliginda.
Aynada dururken görüyorum;
Kirmizi öpüsün, sol yanagimda.
Disimi fircalarken senin agzin,
Serin Sularin berrakliginda.
Raki devrilmis masalarda yoklugun,
Veya benden önce kalkip gitmisligin;
Geceboyu dolandigim barlarda.
Sarhoslara tekrarladim adini,
Balikci kahvesinde, corbacida,
Kenarlarda...
Dökülmek istemek istemiyorum, hayir!
Cingene cicekciler,
Habire yaltaklandiginda;
Bimadigim sorularin actigi cukuru,
Yalanlarla doldurmak istemiyorum!
Seni kaybettim galiba...
Iki tasin arasinda kaldim!
Bu,benim hatam degildi,
Seni ben cok gec tanidim!
Derin acilar bahcivani,
Yüregime ne ektin böyle?
Ask,kokagini bagislar mi,
Söyle?..
Aramak ne kötü herkeste seni,
Her gözde bulup yanilmak seni!
Ah turuncu rüyalar güzeli!
Hem kendini yok ettin hem beni...
Baska ne acitabilir icimi,
Yasim kirki devirmisken,
Seni böyle patavatsizca sevmisken,
Ve tam aynayi günese cevirmisken;
Baska ne?
Seni vefasiz asklara biakiyorum
Yüzümü kirilan bardaklarda ara..
Düsünme ben ne olurum?
Sanirim, bir daha onarilmaz,
Incinen gururum...
YUSUF HAYALOGLU
11 Ocak 2010 Pazartesi
10 Ocak 2010 Pazar
9 Ocak 2010 Cumartesi
When hHe Spokes My Name Petra Berger
Hristiyan degilim ama dinlerken insan gercekten meleklerin sesini duyar gibi oluyor. Bence güzel bir sarki siz ne dersiniz?
8 Ocak 2010 Cuma
7 Ocak 2010 Perşembe
6 Ocak 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)