Pencereden baktigimda görüyorum;
Senin yüzün, incir yapraginda.
Senin ürkekligin,
Duvar üstünde yürüyen,
Bir kedinin kivrakliginda.
Aynada dururken görüyorum;
Kirmizi öpüsün, sol yanagimda.
Disimi fircalarken senin agzin,
Serin Sularin berrakliginda.
Raki devrilmis masalarda yoklugun,
Veya benden önce kalkip gitmisligin;
Geceboyu dolandigim barlarda.
Sarhoslara tekrarladim adini,
Balikci kahvesinde, corbacida,
Kenarlarda...
Dökülmek istemek istemiyorum, hayir!
Cingene cicekciler,
Habire yaltaklandiginda;
Bimadigim sorularin actigi cukuru,
Yalanlarla doldurmak istemiyorum!
Seni kaybettim galiba...
Iki tasin arasinda kaldim!
Bu,benim hatam degildi,
Seni ben cok gec tanidim!
Derin acilar bahcivani,
Yüregime ne ektin böyle?
Ask,kokagini bagislar mi,
Söyle?..
Aramak ne kötü herkeste seni,
Her gözde bulup yanilmak seni!
Ah turuncu rüyalar güzeli!
Hem kendini yok ettin hem beni...
Baska ne acitabilir icimi,
Yasim kirki devirmisken,
Seni böyle patavatsizca sevmisken,
Ve tam aynayi günese cevirmisken;
Baska ne?
Seni vefasiz asklara biakiyorum
Yüzümü kirilan bardaklarda ara..
Düsünme ben ne olurum?
Sanirim, bir daha onarilmaz,
Incinen gururum...
YUSUF HAYALOGLU
30 Ocak 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder